Aşağılık Kompleksi Nasıl Aşılır? (2/3)
Eziklik Nedir?
Eziklik, özgüven eksikliğinden kaynaklanan bir davranış setidir. Fakat, kullanış şeklinden midir bilinmez, ezik dendiğinde aklımıza çoğu zaman sesini yükseltemeyen çekingen insanlar gelir. Ancak, varoş geleneğiyle mahalleyi inleten bir düğün teröristi, korkak insanlara kıyasla çok daha ezik olabilir.
Dolayısıyla eziklik ne ses ne de duruşla alakalıdır. Toplumumuzun kelime haznesi düşük olduğundan sükunetini koruyan insana da ezik muamelesi yapılır.
Peki ben ezikliği nasıl tanımlıyorum?
Eziklik bana göre; kişinin, özgüven eksikliğini gidermek yerine bu eksikliği baskılayacak akıl dışı yöntemlere başvurmasıdır. Mesela, erkekliği ile sorun yaşayan bir çomarın kanunlardan korkmadığını çevresine ispatlamaya çalışması gibi.
Hayır, tabii ki de karşıdan gelen bir polise omuz atarak değil. Sokakta kimsenin olmadığı bir vakit, arkadaşlarıyla sokak lambalarına zarar vererek…
Not: Önceki sayfada aşağılık kompleksini tanımlarken bu terimi kullandığım için açıklama gereksinimi duydum.
Aşağılık Kompleksi Olan Birinin Özellikleri
Başta, kompleksli insanı tanımlayan örnekleri listeleyim derken maddelerin üst üste yığıldığını fark ettim. O kadar çok örnek var ki bazen basit bir röportaj çevirisinde bile aşağılık kompleksi iliklere kadar hissedilebiliyor.
O yüzden spesifik örneklerden yola çıkmak yerine tipik bir aşağılık komplekslinin temel özelliklerden bahsedeceğim. Hazırsak başlayalım:
- Kompleksli insanların eleştiriye tahammülleri yoktur. Eleştiri iyi niyetli bile olsa alınırlar. Anında savunmaya geçerek karşıdakini yorarlar.
(bkz: Profesyonel Duyar Kasıcılar) - Eleştiriye tahammülleri olmamasına karşın kusur bulmada üstlerine yoktur. İnsanları çok ağır bir dille eleştirebilirler. İyiyi yüceltmek yerine kötüyü aşağılamayı tercih ederler. Böylece duydukları ezikliği başkalarını dibe çekerek bastırırlar.
- Durmaksızın insanları eleştirmeleri nedeniyle kendi özgüvenlerinde de çatlaklar meydana gelir.
(bkz: Dış Görünüşe Kafayı Takmak) - Ukalalıkla kavrulmuş çakma elitlik alametlerine sahiptirler. Kinayeli konuşurlar, laf dokundururlar. Arkadaşça yaklaşsanız bile ortam gergindir.
(bkz: Ukalalıktan Nasıl Kurtulunur?) - Kıskançtırlar. Olur da imrendikleri kişiler başarısız olurlarsa dünyalar onların olur. Hayata dair geç kalmışlık hislerini de bu şekilde dizginlerler.
(bkz: Geç Kalmışlık Hissinden Nasıl Kurtuluruz?) - İçlerinde hep bir eksiklik vardır. Bu eksikliği doldurmak için yer yer övgüye ve onaylanmaya ihtiyaç duyarlar. Özgüvenlerini tazelemek için sıkça karşı tarafa pas atarlar.
(örn: Bol takipçili cosplayer bir kızın, paylaştığı fotoğrafın altına “Burnum da odun gibi çıkmış.” şeklinde açıklama düşmesi gibi.)
(bkz: Patates Kız Tuzağı)
(bkz: Patates Kız Yemini Yutan Av) - Hiçbir konuda sorumluluk almazlar. Bir projede yapılan hata veya eksiklik her daim başkasının suçudur.
(örn: Sabah X kişisi tarafından morali bozulduğu için o hatayı yapmıştır. Yani o değil, onun moralini bozan kişi suçludur.) - Kaybetmenin acısına dayanamayacakları için rekabetten uzak dururlar. Hatta bu rekabet ortamını yok etmeye çalışırlar.
(örn: Vasıfsız bir gencin “eşitlikçi” siyasi politikaları desteklemesi gibi.)
(örn: Diyet yapıp zayıflamak yerine, aşırı kiloluların da güzel olduğunu iddia etmek gibi.) - Sürekli en iyisi olmaya çalışırlar ya da öyleymiş gibi davranırlar. Aşağılık kompleksinin ilerleyen safhası megalomanlıktır.
(örn: Hani şu sokak röportajlarında her konuda beyanatta bulunan aşırı özgüvenli dayılar var ya. Hah! işte onlar. Aslında büyük baskı altındadırlar. Sürekli en iyisi olmak zorunda hissettiklerinden kendilerini komik durumlara düşürürler.)