Cahil insan yenilmezdir. Gerçekliği ispat edilmiş bilimsel veriler bile ona karşı işe yaramaz. İyiyi, güzeli ve doğruyu sunarak da onunla baş edemeyiz, özellikle de bizim gibi işi gücü olan, bir hayat amacı edinmiş insanlar… Bizler, cahil insan karşısında çaresiziz. Ona laf anlatmaya çalıştığımızda, doğruyu ispatlamaya kalkıştığımızda zarar gören hep biz oluruz. Çünkü cahil insana karşı salt bilgi yetersizdir.
Peki ona karşı yapılabilecek hiç mi bir şey yok? Var tabii ki. Hayatta her şeyde olduğu gibi bunun da bir çaresi var. Yazımızda da zaten gözden kaçan bu detayları inceleyeceğiz. Cühela kesimle mücadele serimizi takip eden okurlarımız hatırlayacaktır:
- İlk olarak cahili tanımıştık.
(bkz: Twitter Kuşlarıyla Mücadele Yöntemi) - Okumuş cahillere değinmiştik.
(bkz: Profesyonel Duyar Kasıcılar) - Ruh sağlığımızı korumak için zırh örmüştük.
(bkz: Toksik İnsanlardan Korunma Rehberi) - Hangi durumlarda cahille yüz göz olacağımızı öğrenmiştik.
(bkz: Biriyle Muhatap Olmak için 4 Geçerli Sebep)
Şimdi sıra geldi cahil insan ve destekçilerinden minimum zararla kurtulmaya. Hangi tavır bizi bu tür insanların zehrinden korur? Cahil insan hangi hamlelerle mat olur? Ortaya çıkan zararı en iyi nasıl lehimize çeviririz? Bunlara değineceğiz ama önce cahil insan neden yenilmezdir? Ona bakalım…
Cahil İnsan Neden Yenilmezdir?
Kendini geliştirmiş ve yeniliğe açık insanların empati yetenekleri yüksektir. Her getirinin bir götürüsü olduğu gibi fazla empatinin de bir bedeli vardır. Bu insanlar sanır ki cahil insan da kendileri gibi düşüncelidir. Hayır. Cahil insanların hatırı sayılır çoğunluğu aymazdır. Uzatılan yardım elini ısırırlar. Altın tepsiyle sunulan bilgiyi ve onlara ayrılan değerli zamanı hak etmezler. Bu yüzden zaman gibi geri dönüşü olmayan kaynaklarımızı neye harcadığımızı iyi düşünmemiz gerekir. Her insanı eşit görmek elbette medeni bir davranıştır. Bu bizim büyüklüğümüzün bir göstergesidir. Her canlının hakkını eşit tutsak da tüm türler eşit değildir. Öncelikle bu gerçekliği kabullenmemiz gerekir. (İstemeyerek de olsa.)
Örneğin kediler… Onların bizden daha vahşi ve düşük zekalı olduklarını bilsek de bu gerçeklik, bizim kedileri sevmeyeceğimiz anlamına gelmez. Onları severiz ve koruruz. Kimse çıkıp da kediler bizden aşağıda diyerek kedi kesmeye kalkışmaz. (Yine çıkar bir iki tane mal, onları saymayın.) Ayrıca biz ve bizim gibiler duruma büyük çerçeveden bakarız. Kedileri yok edersek ne gibi ekolojik sonuçlar doğacağını önceden biliriz. Cahil insana bakışımız da böyledir. Böyle de olmalıdır zaten.
Tembelleri saymazsak birçok cahil insan aslında aymaz oldukları için cahildirler. Verilen empirik bilgiyi sebep sonuç ilişkisine koyamazlar. Kapasiteleri yetmez yani bu durum, onun şeytanlığından değil, düşük zekalarından kaynaklanır. “Öğreneceksin pis cahil!” diye bağırıp aşağılamamız büyük haksızlıktır. Cahilden anlayış beklemek, kabına süt koyduğumuz kediden teşekkür beklemekle aynıdır. Kediye verirsiniz sütünü, lak lak içer ve gider. Biraz şansınız varsa yaptığınız iyiliği anlayıp bacağınıza sürtünür. Belki yatağınıza ölü sincap bile getirir. (hediye yani) Cahil insana karşı tavrımız da böyle olmalıdır. Madem ki üstünlük taslıyoruz, o halde üstünlüğümüzü göstermeliyiz. En azından öyleymiş gibi davranmalıyız.