Hayatım Nereye Gidiyor? Ne Yapmalıyım? (4/4)
Çok Bilmişlik ve İnatçılık
Hayatta başarılı olamamakla ilgili size yüzlerce sebep sayabilirim. Sayfalarca makale, hayattan örnekler ve bunları destekleyen istatistik veriler sunabilirim. Sizi başarı hikayeleri eşliğinde argüman yağmuruna tutmam o kadar da zor değil. Sizin de bunları anlamayacak zekada olmanız olası değil. Ama öyle bir şey var ki size ulaşmamızı engelliyor. O da çok bilmişlik huyunuz. Bu sorunu çözmeye karar vermek istiyor musunuz? İstiyorsunuz değil mi? Artık şunu bir karara vardıralım. Konudaki örnekte verdiğimiz gencin hayatını yaşıyor musunuz? Yaşıyorsunuz. O zaman artık kötü durumda olduğunuzu kabul edin! İnatçılığı bırakın! Sorunlara çözüm bulmak için sorunu kabul etmek gerekir. Kabul etmediğiniz, olmadığını saydığınız bir sorunu çözemezsiniz. Zaten bu hareketlere devam eden birinin “Hayatım nereye gidiyor?” diye sızlanmaya hakkı yok.
Tercih sizin! Gidin ve hayatınızın sonuna kadar o şekilde yaşayın! Çıkan oyunları, filmleri ve dizileri Ekşi Sözlük’te gömün-çıkarın. Hiçbir zaman ulaşamayacağınız film yıldızlarının ve anime karakterlerinin pornolarını izleyerek ömrünüzün sonuna kadar mastürbasyon yapın. Pizzalarınızdan yorgan yaptırın, kola havuzlarınızda yüzün. Bu site zaten sizin yeriniz değil. Boşa vaktinizi yedik. Şimdiye W.O.W.’da bir iki “level” daha yükselmiştiniz. Şimdi bir işe yarayın ve bizi sözlüklerde eleştiri yağmuruna tutun.
Sonu Gelmeyen Bahaneler
Yine ilk örneğimize geri dönelim. Oldu da bu arkadaşımızı dört koldan argüman yağmuruna tuttuk ve bize güvenini sağladık. İnatçılığı ne kadar güçlüyse ördüğü çelik duvar da o kadar kalın olacaktır. O duvarların arkasında birikenler sizi bekliyor olacak. Ben bunu baraja benzetiyorum. “Bahane Barajı” İnatçı ve çok bilen kişinin inatçılık duvarıyla ördüğü bahane barajına zarar vermeniz demek, bahaneler deryasının altında kalmanız demektir.
“Hayatım nereye gidiyor?” diye kendine soruyorsan bu denli inatçı, çok bilmiş ve kibirli olmadığının farkındayım. Sende de bu huylardan biri veya birkaçı var. Bu yanlışları sürekli tekrarlıyordun ama anlamıyordun. Artık o yanlışların neler olduğunu görebiliyorsun. Konunun başından beri anlattığımız arkadaşımız ekstrem bir örnekti ama konuyu daha iyi anlamanız için böyle bir karakterden yola çıkmayı uygun gördüm. Bu karakterin her özelliğini farklı insanlardan parça parça gördüm. Tek karaktere topladım. Tüm bu özellikleri barındıran bir arkadaşınız var mı?
Hayatı Yoluna Sokmak İçin Neler Yapmak Gerekir?
- Bir uyanık siz değilsiniz. Kişisel gelişim hayatta size en çok katkı sağlayacak şeydir. Akıl hocaları, kitaplar, eğitim setleri, seminerler ve bunlara ayrılan para ve zaman enayilik değildir. Tekrar ediyorum bir uyanık siz değilsiniz. Ancak buralardan kompleks bilgi bulabilirsiniz. Roman okumak, film izlemek size çok az şey katar.
- Kibirlenmeyin. Tamam bazı şeyleri biliyor olabilirsiniz ama bilmediğiniz o kadar çok şey var ki. Hayatınızda hiç çöp toplamadıysanız bir çöpçü bu konuda sizden daha bilgilidir. Saygı duyun, ihtiyacınız varsa ondan bile eğitim alın. Egoyu bırakın.
- İnatçılıkla, haklı çıkmakla hayatın sorunları düzelmez. İnsanlara bir işin ne kadar yapılamayacağını, neden yapamadığınızı anlatırsanız insanlar belki size acır. İlerleyen zamanlarda lafı sözü dinlenmeyen, itilip kakılan biri olursunuz. Vakit ilerledikçe size olan saygılarını da kaybedersiniz.
- Haklı bile olsanız bahane üretmeyin. Size çözümle gelen insanları hor görüp laf cambazlığıyla onları bozmaya çalışmayın. Tartışmayı kazanmanız aslında kaybedişinizdir. Şuanda bu durumda olmanızın sebebi hiç laf savaşını kaybetmemeniz sayesinde.
- Şişman olmanın, işsiz olmanın ve amaçsız olmanın hiç sevilesi, sempati duyulası bir yanı yoktur. Espri bile yapıyor olsanız bu konuda yapmayın. Her şakada bir gerçeklik payı olur.
Umarım yatağınıza yattığınız zaman sizi huzursuz eden bir yazı olmuştur. Bu iyiye işaret çünkü acısız ve sıkıntısız kazanç olmaz!