Mavi hap da kırmızı hap gibi Matrix filminden bir objedir. Onu ilk ve son kez Morpheus’un sol avucunda görürüz. Mavi hap, kırmızı hapın aksine, onu seçen kişiye reset atıp sisteme dahil eder. Şüpheye düşüp sıkıntıya giren birinin, gerçeklerden kaçış bileti gibidir. Kişinin hafızasını silip konfor alanında uyanmasını sağlar, sanki hiçbir şey olmamış gibi…
(bkz: Kırmızı Hap Nedir?)
Filmi izlemeyen biriyseniz, bunlar size karmaşık ve anlamsız gelmiş olabilir. Çünkü kırmızı hapın kolayca anlaşılabilecek basit bir anlatım tarzı varken, mavi hap daha kompleks bir analojidir. Mavi hapı net bir biçimde tanımlayabilen spesifik bir açıklama henüz yok. Daha çok Terk Edilme Hikayeleri gibi başlıklar altında, yaşanmış örnekler üzerinden gözlemliyoruz.
Filmdeki mavi hapı günümüz dünyasına uyarlarsak şöyle söyleyebiliriz: Nasıl ki kırmızı hap, hayatın gerçeklerini ve uyanışı simgeliyorsa; mavi hap da boşvermişliği, aymazlığı ve bağnazlığı simgeler. Bu iki hapı, her şeyin başlangıcı olarak düşürsek; tüm hayatı değiştiren birer yol ayrımı gibidirler. Zaten Morpheus da hapların bu özelliğinden yola çıkarak Neo’yu test eder. Böylece mavi hap, kırmızı hapın yanında “B” şıkkı olarak yerini alır. Sonuçta her doğrunun yanında bir de yanlış olmalıdır.
“Mavi hapı alırsan hikaye sona erer. Yatağında uyanırsın ve istediğin her neyse ona inanırsın. Kırmızı hapı alırsan harikalar diyarında kalırsın. Ben de tavşan deliğinin gittiği yerleri gösteririm.”
– Morpheus
Aslında Morpheus’un Neo’ya yaptığı test, çok basit gibi görünen kapsamlı bir sınavdır. Mavi hapın özellikleri detaylı anlatılır fakat kırmızı hapın özellikleri üstünkörü Alice göndermesiyle geçiştirilir. Böylece mavi hap, Neo’nun gözünde nereye gittiği belli olan güvenli bir yolken; kırmızı hap, belirsizliğe açılan bir kapıya dönüşür. Korkakla cesurun ayırt edilebileceği keskin bir yol ayrımı oluşur.
Not: Şayet Neo, kırmızı hap yerine mavi hapı seçseydi, onun da diğerleri gibi işe yaramaz bir aymaz olduğu ortaya çıkacaktı. Böylece Morpheus, sistemi yenebilmek için Neo’yu eğitme zahmetine en başından girmeyecekti. Onun yerine yeni gönüllüler arayacaktı. Nitekim mavi haplı Neo, zaten sisteme hizmet eden kölelerden farksız olacaktı. Fakat Neo kırmızı hapı seçti ve gerçeklerle yüzleşmeye hazır olduğunu Morpheus’a ispatladı.
Mavi Haplı Kavramının Ortaya Çıkışı
Kapalı gruplar ve forumlarda siz de fark etmişsinizdir. En ufak bir tartışmada bile, insanlar birbirlerini aşağılamak için “Mavi haplı!” kavramını kullanırlar. Bu tür terimleri birbirlerine yakıştırma nedenini kısmen anlarız fakat zihnimizde hep bir anlam bulanıklığı vardır. Çünkü çoğumuz mavi hapı zihnimizde farklı anlamlara yormuşuzdur. Kimimiz utangaç birinin, kimimiz de yalnız birinin mavi haplı olduğunu düşünür.
Genellikle, bilgiyi netleştirmek için zahmete girmeyiz. Bu yüzden diğer konular bu yanlış bilginin üzerine eklenmeye başlar. Yeni bilgiler geldikçe, kafa karışıklığı da artar. O yüzden mavi hapı anlamak için biraz zahmete girmemiz ve Matrix’in derinliklerine dalmamız gerekir. Peki nedir bu Matrix?
Hikayeye göre Matrix, insanların hapsedildiği yapay bir dünyadır. Robotlar bu sistemi insanların biyokimyasal enerjilerini sömürmek ve onları kontrol altında tutmak için inşa etmişlerdir. Matrix, tüm insanlığa aynı ortak rüyanın yaşatıldığı bir düş dünyasıdır. Kusursuza yakın bir şekilde tasarlanmış sanal gerçeklik dünyası da denebilir. Herkes buradadır. Offline insan yoktur. Annemiz, babamız, ekmek aldığımız bakkal, herkes… Daha da kötüsü; bir bilgisayar programının içinde hapis yaşandığından kimsenin haberi yoktur. Hatta bazıları bu dünyaya öylesine bağlıdırlar ki, buranın devamlılığı için savaş bile verebilirler.
Matrix’in bu yapısını günümüz dünyasına uyarladığımızda, bize zorla dayatılan sosyal zorunluluklarla çok benzeştiklerini görürüz. Ahlak kuralları, töreler, dinler ve gelenekler; bir de onlara sıkı sıkıya bağlanmış insanlar. Böylece, sisteme bağlı her insan, yaşadıkları ekosistemin gönüllü birer denetimcisi olurlar. Yani Matrix’te yaşayan herkes, birbirinin gardiyanıdır.
Bu gardiyanların başıboş değildir. Onlardan bilgi alan denetimci programlar vardır. Ajanlar… Onların görevi; sistemde karmaşa çıkaran “anormal” insanları bulup yok etmektir. Tıpkı gerçek dünyadaki gibi. Her kim ki ahlak kurallarını çiğner, geleneklere uymaz veya dinlere dil uzatır; ajanlar onu bulur…
Not 1: Bu sistemin çalışma prensibini anlamak için Katyn Katliamı tarihten güzel bir örnek. Teslim olan 22.000 Polonyalı, ileride sorun çıkarabilecekleri düşüncesiyle Stallin’in emriyle kurşunlanmıştır. Dikkat! Sorun çıkardıkları için değil; “İleride sorun çıkarabilirler belki.” diye. Subaylarla beraber binlerce sivil, bilim adamı ve sanatçı, enselerinden vurarak infaz edilmiştir.
Not 2: Harcanan mermi paralarını da infaz edilen ailelerden toplamak, sistem verimliliği açısından değerlendirilebilir. Sistem hem kendini koruyor, hem olası tehdidi yok ediyor hem de bütçesini sarsmıyor. Üstelik aynı türde iki grubu birbirine kırdırıyor. Elfler ile orklar birbirlerine dalsa, yine bir derece mantıklı olurdu.
Konuyu toparlarsak; merak etmeyen, sorgulamayan ve konfor alanından çıkmamak için direten insanlar, teknik olarak mavi haplıdırlar. Morpheus gibi uçuk bir kahraman filmden fırlayıp bu insanların ayağına gelse bile, bunlar hiç düşünmeden yine mavi hapı seçerler. Bu denli bağnazdırlar. Sorular sormaya başladığınızda size ilk saldıran piyonlar, yine bu arkadaşlardır. Onları “piyon” diye küçümsememek gerekir. Dalgınlığa gelmesi halinde, bir piyon bile büyük sıkıntılar çıkarabilir. Öyle de tehlikelidirler yani… “Mavi haplısın lan sen!” hakaretinin ardında yatan saf nefretin kaynağı tam olarak budur. Bu yüzden kırmızı hap forumlarında sevilmezler.
İşte böyle. Mavi hap olgusunu layığıyla öğrendiğimizi umuyorum. O halde gelelim en çok sorulan şeye; namıdiğer mavi haplı erkek ve karakteristik özelliklerine: