Mor hap, Matrix’in kırmızı ve mavi haplarından esinlenilerek türetilmiş bir kavramdır. Kırmızı hap öğretileriyle, mavi hap hayallerini gerçekleştirmek isteyen erkekleri tanımlamak için kullanılır. Bu bağlamda mor hap, kırmızı ve mavi hapın birleşimini simgeler. Mor hap kavramına ismini, keza rengini veren de bu olgudur.
(bkz: Kırmızı Hap Nedir?)
(bkz: Mavi Hap Nedir?)
Kapalı grup ve forumlarda, çok sayıda Kırmızı Hap’a Geçiş Hikayesi olduğunu siz de fark etmişsinizdir. Sözüm ona bu hikayelerdeki kahramanların her biri, şu veya bu şekilde kırmızı haplı olmuşlardır. Lakin buradaki başroller, her ne kadar kendilerine “Kırmızı haplıyım.” deseler de hal ve hareketlerini incelendiğimizde birçoğunun mavi haplı olduğu gözlemleriz. Hatta bazıları, mavi hapı yutmak yerine, direkt damardan almışlardır. Peki nasıl oluyor bu?
Bunun sebebi şu iki maddeyle açıklanabilir:
- İlki: Mavi haplı erkek, kırmızı hapla tanıştığında, kadın doğasının gerçeklerini hazmedemiyor. Gördükleri karşısında dehşete düşüp umutsuzluğa kapılıyor. Kadınların yüksek beklentilerini karşılayacak kapasiteye hiçbir zaman erişemeyeceğine inanıyor.
(Örn: Kaslı vücut, maskülen karakter, sınırsız kaynaklar ve yüksek statü gibi…)
Gördükleri onu gazlayacağı yerde, daha da ters tepiyor. Kendini geliştirmek yerine; aşk, sevgi ve ruh eşi gibi masallara daha da sıkı sarılıyor. Bırakamıyor. Bırakmayı aklının ucundan bile geçirmek istemiyor. Çünkü fişten çekilmenin şokuyla yüzleşmekten korkuyor. Bu yüzden gerçeği bile bile sistemden çıkmıyor. Sistemin ona sunduğu küçük mutluluklarla yetinmeyi, özgürlüğe yeğliyor. Tıpkı hayal dünyasında yaşayan omegalar gibi…
(bkz: Omega Erkek) - İkincisi: Kırmızı hapın en önemli öğretilerini görmezden geliyor. Kadın doğasının gerçeklerini kavramak yerine, bu gerçekleri hiçe sayıyor. Daha çok, Kadınları Etkileme Taktikleri gibi ucuz yöntemlere odaklanıyor. Üstelik bunu hayatının aşkını daha kolay bulabilmek için yapıyor. Böylece kırmızı hap öğretilerini yarım yamalak kullanmaya çalışan bir mavi haplı olarak hayatına devam ediyor. Lakin kendini “Kırmızı haplıyım.” diye tanımlıyor.
Bu düşünce şablonları, her iki durumda da mor hap erkeğini içinden çıkamadığı bir pazarlık sürecine bırakıyor. Kırmızı Hap Nedir? makalemizi okuyanlar, bu aşamayı hatırlayacaklardır. Şöyle ki:
“Kırmızı hapı yuttuktan sonra gerçekleri gören erkeğin inkar süreci, bir sonraki adımda kendini öfkeye bırakır. Sonrasında pazarlık süreci başlar. Erkek, gerçekleri anlamıştır ama yine de aklı fikri geride bıraktığı aşk masallarındadır. Ama pes etmez. Belki kırmızı haptan öğrendiği bu yeni bilgiler, ona gerçek aşkını bulmasında yol gösterecektir. Ama bunun sonu çoğunlukla hüsrandır. İnsan doğası değişmez.”
– Kırmızı Hap
Pazarlık süreci, mavi hap mitlerinin kırmızı hap gerçeklerine savaş açtığı toksik bir süreçtir. Erkek burada dezavantajlı durumdadır. Çünkü mavi hap mitleri, erkeğin beynini kanser gibi sarmıştır. Anlayacağınız o ki mavi hap, silinmeyi bekleyen aptal bir koddan ziyade, ömür boyu zihnimizin derinliklerine yerleşmiş kompleks bir yapıdır. Biz ne kadar zekiysek, o da o kadar zekidir. Bu yüzden onun askerlerine karşı savaşmak çok zordur. Dışarıya kulaklarımızı tıkayabiliriz belki ama beynimizin içindeki seslere kulak asmamak neredeyse imkansızdır.
Kırmızı hapın gerçekleriyle yüzleştiğimiz anda, mavi hap hiç vakit kaybetmeden askerlerini üzerimize salar. Hep bir ağızdan şunları söylerler:
— Bu seferki kız farklı!
— Sonunda gerçek aşkını buldun işte!
— O kadın tam aradığın kişi!
— Bu fırsatı sakın elinden kaçırma!
— Hem neden korkuyorsun ki? Sen artık kırmızı haplı değil misin?
— Bundan sonra kimse sana zarar veremez.
— Artık güvendesin.
Görüldüğü gibi, mavi hap hiç durmayacak. Duygusal açlığa kapılıp yalnızlık çektiğimiz anda, zihnimize saldırmak için fırsat bekliyor olacak. Önünde sonunda kanımıza girmeyi başaracak ve bunu bizim iyiliğimiz için yaptığını söyleyecek. Bunu başardığı zaman; iletişime geçtiğimiz her kadını, altın tepsiyle sunulmuş bir fırsat gibi algılamamıza neden olacak. Sonrasını da biliyorsunuz zaten.
(bkz: Oneitis Sendromu)
Tipik Mor Hap Aşamaları
Farz edelim ki mavi hap güçlerine karşı yenildik. Kırmızı haplı olduğumuzu sanıyoruz ama mavi hap vücudumuza iyice yayıldı. Aşk rüyalarının şehvetine kapılıp mora çalmaya başladık. Bu etapta neler olur? Neler yaparız? Dışarıdan nasıl görünürüz?
- İlk etapta onay aranır. Kapalı grup ve forumlara aşkın ve sevginin gerekliliğine dair yorumlar yapılır. Böylece kırmızı hap camiasının nabzı yoklanır. İç kemiren tedirginliği giderebilmek için büyük ağabeylere zarf atılır.
- Sonraki etapta, kırmızı hapın çok ruhsuz ve materyalist olduğuna dem vurulur. Arada bir de olsa aşk ve sevgi böcüğü olmamızdan bir zarar gelmeyeceğine dair yorumlar yapılır.
- Masmavi haplı olduğu camia tarafından yüzüne vurulduğunda, yaşanan eski ilişkiler, referans olarak öne sürülür. “Ben şu kadar ilişki yaşadım, bunları bana mı öğretiyorsun?” gibi söylemlerde bulunulur.
- Bir kadına gösterilen sevgi ve ilginin, kadının gözünde bir karşılığının olduğuna inanmak istenir. Aslında her şeyin basit bir çıkar dünyası olduğu gerçeği, bir türlü kabullenilemez.
- Kırmızı hapın taze bilgileriyle, eski bir oneitis’in peşine düşülür. Zira mor haplı erkek; kırmızı hapı, kadınları etkileyen büyü gibi bir şey zanneder.
- Zihinlerde “eğlenilecek kadın”, “evlenilecek kadın” gibi profiller oluşturulur. Mavi hapın dayattığı tren rayından çıkılamaz. “Evlen, çocuk yap ve öl!” döngüsü bir türlü kırılamaz.
(bkz: Evlenmek İsteyen Adam) - Ruh eşi veya ruh ikizi gibi kavramlarından vazgeçilemez. Mor haplıya göre; oralarda bir yerlerde, onun için bekleyen uygun bir eş muhakkak vardır.
(bkz: Kız Arkadaş Bulma Konusunda Yapılan Hatalar) - Evli erkeklerin hayatını daha çekilir hale getirmeyi amaçlayan kırmızı hap öğretileri, mutlu bir evliliğin ilacı gibi düşünülür. Halbuki kırmızı hap; evli bir erkek için bir vitamin kürü değil, kemoterapidir. Son çaredir. Burası önemli.
Mor hap erkeğinin tipik davranış seti böyle. Sırada bu arkadaşların temel karakteristik özellikleri var. Kafanızda halen soru işareti varsa, mor hap erkeğinin özelliklerini hızlıca tekrar etmek faydalı olabilir. Başlayalım: