Okuduğum Bölümden Pişmanım Ne Yapmalıyım? (4/5)
Üniversitenin Sosyal İmkanları Nelerdir?
Evet, vizyonsuz kardeşlerimizin aklına hemen barlar, kafeler ve üniversite kantini geldi. Sosyal çevreyi bununla sınırlı görüyorsanız zaten boşuna üniversiteye gelmişsiniz demektir. Üniversiteden maksimum fayda sağlamak istiyorsak daha geniş çerveden bakmamız gerekir.
Okuduğunuz bölüm her ne olursa olsun üniversite size çevre sağlar. Hayatınız boyunca rastlayamayacağınız insanlarla tanışabilirsiniz. Eğer Türkiye’nin seçkin üniversitelerinden birindeyseniz kendini aşmış profesörlere akıl danışır ve onlardan hayat fikirleri edinirsiniz. “Bunu demeye mi o kadar yazı yazdın lan.” diyenler olacaktır. Şöyle düşünün: 1000 adet kahvehane dayısından sırayla hayat dersi alacak olduğunuzu hayal edin. Size verecekleri en iyi tavsiye “Sigortalı mayışlı bir iş bul oğul.” olacaktır. Eğer kitap yerine televizyonun açıldığı tutucu bir şehirden üniversiteye geldiyseniz, burası sizin için bulunmaz bir fırsat.
Millet köşe bucak hocalardan kaçarken sen onların ahbabı ol. Hele ki okuduğun bölümdeki tipler 7/24 barlarda gezen boş beleş mahluklardansa bu senin için avantajdır. Hocaları arkadaşın yaparak hem senden daha üst birinden tavsiye alır hem de iki çift lafın belini kırarsın. Beynini boşaltacağın ve eğlenirken öğreneceğin arkadaşların olur. Tabii ki arada bir bara da git. Oraları da gör. Gör ki iki farklı türün arasındaki uçurumu görmüş olasın. İşte bunlar hep üniversitenin artıları. Buradaki geniş yelpazeyi başka yerde bulamazsın.
Üniversite Kampüsünden Nasıl Faydalanabiliriz?
Hayatımda en pişman olduğum şeylerden biri de üniversitemin kampüsünden faydalanmaktı. Sizin de başınıza bunun gelmesini istemem. Günlerim kampüs ve ev arasında geçerdi. İşte böyle vizyonsuz sığ bir yaratıktım. Kafelerde nargile döndüren, günde 15 saat uyuyan işe yaramaz herifler bile benden daha az pişmandır. Çünkü onlar en azından kendi istedikleri şeyleri yaptı. Zaten bu tür hazlar için oraya gelmişlerdi. Ben ise “Okuduğum bölümden pişmanım. Hayatım bitmiş benim.” kafasıyla tam bir omega style takılıyordum. Benden daha negatif biriyle ev tutup çorap kokulu peynirli Doritostan sandalımızı yaptık ve mayonez nehirlerinde açıldık. Ay sonunda arkadaşım yazlık tişörtlerine sığamaz hale gelmişti. Peki şimdiki aklım olsaydı ne yapardım?