Oneitis, her erkekte bir dönem baş gösteren çocukluk sorunlarından biridir diyebiliriz. Gelip geçicidir ama aşılamadığı takdirde ağır geçen ciddi bir hastalığa dönüşebilir. Bilirsiniz, çocukluk hastalıkları atlatılamazsa kalıcı hasarlar bırakır. Oneitis de böyledir. Erken zamanda fark edilemezse kurbana tarif edilemez acılar yaşatır. Hem de bir ömür. Ayrıca alfa olmak isteyen yalnız, utangaç ve üzgün bir betanın ilk çözmesi gereken sorundur.
(bkz: Alfa Erkek)
(bkz: Beta Erkek)
O yüzden bu yazımızda her erkeğin bağışıklık sistemini yoklayan “o çok özel kadın.” imajını yani oneitis virüsünü inceleyeceğiz. Oneitis nedir? Belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir? Neden özellikle erkeklere vurgu yaptık? Başlayalım:
Oneitis Nedir?
Oneitis, özel olduğu düşünülen kişiye saplantı derecesinde aşık olma halidir. Hastamız hoşlandığı kişiyi orantısız yüceltip zamanla bir tanrı(ça)ya dönüştür. Karşılıksız hislerle sürdürülen bu ilişki, akıl dışı gerekçelerle devam ettirilir. Hastalığa tutulan kişinin kendince haklı bahaneleri vardır. Bunlar: “O diğerlerinden farklı.”, “Gerçekten aradığım kişi o.”, “Hayatımın aşkı o.” gibi mantık dışı senaryolardır.
Oneitis Bir Medya Hastalığı mı?
Evet. Çoğunuza komplo teorisi gibi gelse de medya aracılığıyla toplumun bilinci çeşitli şekillerde programlanır. Eğer genç beynimiz yeterince doğru bilgiyle donatılmamışsa algımız gerçekle kurguyu ayırt edemez.
Karar vermemizi sağlayan, zararlı öğretileri engelleyen bir antivirüs oluşmaz. Onun yerine Windows Defender kuruludur ve geleni geçeni zihnimize “buyur” eder. Böylece kararlarımızda önemli rol oynayan bilinç altımızın akıbeti medya patronlarının insafına kalır. Unutmayın, beynimizi ya biz doldururuz ya da işi televizyona veya sosyal medyaya bırakırız.
(bkz: Medya Manipülasyonu)
Medya manipülasyonuna uğrayan insanın hayat görüşü, kesilmeyi bekleyen bir kümes hayvanı kadardır. Bilirsiniz, ya yumurtlar ya da akşam yemeği olur. Medyanın bize sunduğu seçenekler de böyledir. Hillary mi?Trump mı?. Seç birini. Peki ya başka bir seçenek? Tabii ki yok! Olamaz da. Çünkü bilmiyoruz. Bize anlatılmıyor. Amerika, şu sıralar dünyanın yörüngesinde kendine ait sınırları belirlemeye çalışıyor. Dünya bir araya toplanmış hangi gezegenin hangi ülkeye ait olacağını tartışıyor. Biz de aşağı kalmıyoruz. Hangi gelin adayı hangi damat adayına (gönlünü) verecek onun takibindeyiz.
Hal böyle olunca evlenmek ve çocuk yapmaktan başka gayesi olmayan bir nesil yetişiyor. Onların da oneitis hastalığa yakalanma ihtimali diğerlerine göre çok daha yüksek. Şimdi bu komplo teorisi mi gerçek mi? Siz karar verin…