Cahil insanlar yüzünden pek çok kişi ülkeyi terk etmek istiyor. Mental çöküntüyle birlikte, derin bir umutsuzluğa kapılıyorlar. Hatta bazıları yaşadığı ülkeye düşman oluyor. Bu yılmış kalabalığın çoğunluğunu da genç nüfus oluşturuyor. Genç insanlar duyguların mantığı ele geçirdiği bir dönemde, yüzeysel düşünüp ani kararlar alıyor. Bir iki çomarla yaşadıkları husumet yüzünden hayat amaçlarında köklü değişiklikler yapıyorlar. Düşünmeden her şeyi kestirip atmak ise ileride büyük sonuçlar doğuruyor.
Evet, cahil insanlar her yerde. Evet, elinizi nereye atsanız altından zülfikarlı bir çomar fırlıyor. Evet, dünyalar güzeli kızlar, ağzını açıp konuşmaya başladığı anda yanında durulamaz bir kezbana dönüşüyor. Peki tüm bunlar, sahibi olduğunuz ülkeyi terk etmek için geçerli sebepler mi? Bu insanlar yüzünden ülkeyi terk etmek ne kadar doğru?
(bkz: Çomar Nedir? Özellikleri Nelerdir?)
Bir İnsan Neden Yaşadığı Ülkeyi Terk Etmek İster?
Toplumlar onu oluşturan kitleye bazı kurallar tanır ve bu kurallara uymayanları çeşitli yaptırımlara tabi tutar. Burada yasaları çiğnemekten bahsetmiyoruz, sadece aykırı olmanız bile ilkel toplumlarda hoş karşılanmaz. Bazı bireysel davranışlarınız toplumca fark edildiğinde, doğrudan veya dolaylı yoldan cezalandırılırsınız.
Matrix’te Neo’nun, sistemin ajanları tarafından fark edilip, sorguya çekildiği sahneyi hatırlayın.
Farklılık, bir bireyin üreme faaliyetlerini sekteye uğratan en büyük faktördür. En basitinden: “X işinde çalışıyorsanız size kız vermezler.” veya “Y Partisine üyeyseniz iş bulamazsınız.” gibi. Bu tür ilkel kabileleşmenin norm olduğu toplumlarda, yalnız kurt olunamaz. Eğer olursanız, cinsel seçilimin tokadını yersiniz. Mükemmel genetiğiniz dahi olsa, yaşadığınız statü kayıpları yüzünden cinsel pazar değeriniz düşer.
Bu durumda, hipergaminin eleğinden geçemez ve tercih edilmeyen birine dönüşürsünüz. Siz ve sizden türeyecek nesli bu şekilde yok ederler. Çünkü aykırılığınız her zaman tehdit olarak algılanır.
(bkz: Aile Baskısı)